Menu

The Zero Point of History Göbeklitepe

The Zero Point of History Göbeklitepe

Mezopotamya Türkiye
Tarihin Sıfır Noktası Göbeklitepe

Dünyada bilinen en eski anıtsal inanç yapısı olan Göbeklitepe'yi keşfetmek, tarih öncesi atalarımız olan avcı-toplayıcılar hakkında şu ana kadar bildiklerimizi alt üst etti. Onları bir yerden bir yere göç eden, avlanacak hayvanlar ve toplanacak bitkiler buldukları sürece aynı yerde kalan, oldukça ilkel küçük topluluklarda yaşayan insan grupları olarak biliyorduk. Ancak MÖ 9.600 yılına kadar uzanan Göbeklitepe, sandığımız kadar ilkel olmadıklarını ortaya koydu. Sosyal olarak örgütlenmiş ve ortak bir amaç için bir araya gelebilmişler ve Göbeklitepe'nin hayranlık uyandıran bir işçilikle yapılmış, oyma hayvan kabartmaları ile 15 ton ağırlığındaki T şeklindeki taş sütunlarını dikebilmişler ve kendilerine bir kült/toplanma merkezi inşa etmişler.

Göbeklitepe, 2018 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edilerek Türkiye'nin 18. UNESCO Dünya Kültür Mirası Alanı oldu. 12.000 yıllık bu ilgi çekici tarih hakkında çok daha fazla bilgi edinmek ve inancın gücünü hissetmek istiyorsanız, Göbeklitepe sizi bekliyor.

Halfeti

MÖ 855 yılında Asur Kralı II. Şalmanaser tarafından kurulan Halfeti, Gaziantep'in 102 km doğusunda yer almakta olup, Birecik barajı ve baraj gölünden etkilenen köylerden biridir. Diğerler yerleşim yerlerinden farklı olarak Fırat'ın suları altında kalmamıştı, ancak köyün bir kısmı su altında kalmaktan kurtulamadı.

Yeni gölün kenarındaki camiyi görebilirsiniz. Suyun yüzeyine bakarsanız, neredeyse gerçeküstü bir manzara olan su altında kalan evlerin ana hatlarını göreceksiniz.

Bu değişiklikler bölgeyi turistik bir cazibe merkezine dönüştürmüş olsa da, çoğunlukla köy, rahat ve sakin bir şehir kültürünü savunan “Cittaslow” hareketinin bir parçası olduğu için Halfeti'de çok fazla konaklama seçeneği yok.

Halfeti'nin yanında Asurlular tarafından yapılmış Rumkale kalesi ve terk edilmiş, yine yarı batık bir köy olan Savaşan Köyü bulunmaktadır.

Halfeti'den bir tepenin üzerinde ilginç bir kalenin bulunduğu Rumkale'ye ve Savaş'a kadar tekne turu yapabilirsiniz.

Gaziantep veya Şanlıurfa'dan Halfeti'ye gitmek için önce Birecik'e, sonra da semt pazarından Halfeti'ye bir servise binmeniz gerekir.


Nemrut Dağı

Nemrut Dağı, 1987 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Zirvesinde bulunan, Büyük İskender'in yıkılan imparatorluğu üzerine kurulmuş siyasi bir birim olan Kommagene Krallığı tarafından oluşturulan heykellerle ünlüdür.

Bu krallık sadece 200 yıl sürdü ve daha sonra Roma İmparatorluğu'na dahil edildi. Ancak var olduğu sürece nekropolleri ve mezarlarıyla ünlüydü. Aslında Nemrut Dağı'nın tepesinde bulduğumuz Kral I. Antiochus'un ebedi istirahatgahı ve onun anıtıdır.

Heykeller sekiz ila dokuz metre boyundadır ve hükümdar, aslanlar, kartallar ve çeşitli Yunan, Ermeni ve Medyan tanrılarının temsilleri vardır. Heykeller başlangıçta oturur pozisyondaydı, ancak bir noktada tahrip edildi, kafaları çıkarıldı ve bugün görülen yerlere dağıldı.

Ayrıca kabartmalar ve elbette, bazılarının heykellerle aynı tarzda dekore edilmiş kralın mezarı olması gerektiğini düşündüğü türbe de vardır. Ancak tüm arkeologlar henüz kralın mezarını bulduğumuza ikna olmuş değil.

Zeugma

Zeugma MÖ 300 yılında Büyük İskender'in generallerinden Seleucus I Nicator tarafından kurulmuştur. Adını Fırat'ın iki yakasını birbirine bağlayan bir köprüden almıştır ve Zeugma, eski Yunanca'da “köprü” veya “geçit” anlamına gelir.

MÖ 256'da Zeugma Romalılar tarafından fethedildi ve Bizans Krallığı'na geçiş doğaldı. 256'da Sasani Kral I. Şapur, uzun bir süre uğradığı zararlardan kurtulamayan ve gerçekten de daha önce sahip olduğu refah düzeyine asla geri dönmeyen şehri yok etti.

Arapların saldırıları şehrin terk edilmesine yol açtı. Bu bölge daha sonra iskan edildi, ancak eski Zeugma'dan kopuk bir şekilde.

Bölgede bulunan diğer birçok tarihi yer gibi, Zeugma da bir baraj ve su deposunun oluşturulması nedeniyle kısmen sular altında kaldı. Kentin yüzölçümünün %25'inin şu anda Fırat'ın suları altında olduğu tahmin ediliyor.

Gaziantep şehrinde bulunan muhteşem Zeugma Mozaik Müzesi, sular altında kalmadan önce alandan çıkarılan unsurlarla oluşturuldu.

Yine de hala Zeugma üzerinde çalışmaya devam eden arkeologlar tarafından keşfedilecek ve kazılacak çok şey var.

Batman'da Hasankeyf